Girişimci olmak isteyenlere önerimiz, önce kurumsal hayat deneyimi kazanmaları.  Kurumsallık, bireye profesyonel gelişimi için güvenli bir ortam, entelektüel gelişimi için zorlu görevler, iş disiplini, yöntembilim, çok değerli bir iş çevresi ve uzmanlaşma sağlıyor.

Peki, kazanımlar ne zamana kadar geçerli?

Profesyonel kariyer kazanımları, çalıştığınız kurum, sektör veya iş gücüyle orantılı değişkenlik gösterecektir. Değişmeyen ortak nokta, kendine yatırım yapan kurumsal çalışanın, kariyerinde bir tür cam tavan ile karşılaşması.

Terfi edememekten bahsetmiyoruz. Her kurumsal iş doğası gereği, bir süre sonra daha çok tekrarlama ve daha az zorluk seviyesine geçer. İşte bu noktada seçim; ya gelişim beklentisini azaltmak veya gelişimin devam ettiği bir mücadeleye soyunmak. Her iki seçeneğin de doğru olduğu farklı durumlar var. Bu yazıda, biriktirdiği kurumsal uzmanlığı girişimcilik dünyasına taşımak isteyenlere odaklanıyoruz.

Dünya, bu yıl iş nasıl bulunur sorusundan daha çok iş nasıl kurulur sorusuyla yeni girişimcilik fırsatları aradı.( https://about.google/stories/year-in-search-2021/trends/start-a-business/)

Google geçtiğimiz senenin analizini yaparken, enteresan bir arama bilgisi sunuyor. İlk defa “Nasıl iş kurulur” sorusu, “Nasıl iş bulunur” aranmasını geçti.

Sessiz istifa kavramını duymuş olabilirsiniz. Amerika’da iş gücünün %30’u (https://www.bls.gov/jlt/revisiontables.htm) gönüllü olarak işten ayrılmayı seçti.

Bu istifalar sonucunda 5.4 milyon (https://www.zenbusiness.com/blog/the-great-resignation-brings-a-surge-in-startups/) yeni iş kuruldu.

Eğer siz de kendi girişiminizi kurmak istiyorsanız, tecrübe ettiğiniz sektörel ve kurumsal problemler, en değerli birikiminiz olabilir.

Kurumsal hayatta “problem” ile yüzleşmek, hiç de kolay değil. Problem dendiğinde insani olarak ilk akla gelenler; zayıflık, eksiklik, utanç, güvensizlik... Liste uzuyor. İş yaparken gördüğünüz her sorunu cesaretle belirtmek, verimsizliklere çözüm aramak, yöneticilerinizin eksiklerini onlarla paylaşmak, rekabetin getirdiği yenilikleri övüp kendi eksikliklerini işaret etmek, müşterinize karşı saydam olup hatalarınızı / eksiklerinizi samimiyetle dinlemek. Çokça bahsedilen ama kültürel olarak çoğumuz için zorlayıcı eylemler.

Şirketler, çoğu zaman probleme karşı, farklı sebeplerden tepkisiz kalmayı seçebilir. Gün ışığına çıkmayan bu problemlerse, girişimciler için bir altın madeni anlamına gelir. Düşünsenize, şirketinizin tanımlayamadığı veya çözemediği bir sorunu biliyorsunuz. Yani, çok ayrıcalıklı bir durumdasınız. Hele bir de çözüm önerisi oluşturabildiyseniz. Çözüm üretebilmek için gerekli teknoloji kümesinde de uzman olmak zorunda değilsiniz. Kendi yeteneklerinizi çözüm üretebilecek teknoloji uzmanları ile birleştirebilirsiniz. Bir girişim de teknik yetenekler kadar, kurumsal hayatta geliştirdiğiniz soft skiller de değerli olacaktır.

Yıllarca çalışarak edindiğiniz iş çevresi, uzmanlık, belki biraz sermaye birikimi ve disiplinli çalışmayı sağlayacak yöntembilime sahipsiniz ve “Spinoff” yani kurumsal girişim kurma imkânı yoksa kendi girişiminizi kurmanız anlamlı olabilir.

Kurumsal hayatın tersine girişimcilik, düzensiz çalışma hayatı, düzensiz gelir, devamlı değişebilen süreç ve beklentiler sunabilir. Her değerli yatırım gibi zorluk ve riskler işin parçası ve bu değişim herkese göre değil ancak giderek yaygınlaşan bir seçim olduğunu söyleyebiliriz.

Son yıllarda kurumsal hayattan ayrılıp, girişim kuranları daha sık görmeye başladık.

Daha önce kurumsal hayatta tanıştığımız girişimcilerle çalışmaya alıştık.

Kurumsal ve düzenli hayattan girişimciliğe geçişin zorlu olduğunu biliyoruz.

Herkesin yapabileceği basit bir önerimiz yok.

Sadece kurumsal birikimini, girişimcilikle birleştiren bireylerin büyük değişimler ve etki yarattığını bilfiil görüyoruz.

Bu sebeplerden dolayı da, başarılı girişimci ortalama yaşı 45 (https://www.linkedin.com/pulse/research-average-age-successful-startup-founder-45-roman-%C8%99tirbu/)