Venture building’in, kurumsal inovasyon dertlerinin çözümü için giderek daha fazla tercih edilen bir yöntem olduğunu görüyoruz. Bu konuda 100% tarafsız olduğumuzu söylemek zor, ancak eğer bir konuyu doğrulamak için uğraşmasaydık girişimci olmazdık. O zaman işte venture building’i bu kadar sevmemizin 3 ana nedeni:
Herkes iyi bir hikayeyi sever. Eğer en sonunda kolayca birbirine bağlanan birden fazla akış varsa, daha da iyi. Venture building tam olarak budur. Açık inovasyonu, yeni iş geliştirme ile, spin off şirketler ile, yatırımlar ile, kültür ve daha fazlası ile güzel bir şekilde bağlar. İdeal senaryoda, ana gemi vizyonu belirler, venture stüdyo stratejiyi keşfeder ve uygular. Sonunda ana gemi evrilir, vizyon evrime ayak uydurur ve döngü tekrar başlar.
Gelecek tamamen üssel büyüme ile ilgilidir. Tekil inovasyon faaliyetleri ise lineer büyüme sağlar. Ne kadar yatıırm yaparsanız, o kadar çıktı alırsınız. Venture building ile, içerde yapılanlar, ekosistem ile sinerjiler yaratır. Galibiyetler daha fazla fırsat akışı sağlar. Fırsatlar daha fazla kaynak ayrılmasını anlamlı kılar ve daha fazla kaynak ile kapasite artar. Sonunda venture stüdyo, ana geminin vizyonunu destekleyen tüm aksiyon ve yeteneği kendine çeken bir kara delik haline gelir.
Bir iş modelinin kendini besleyebilmesi için bazı aktivitelerin çıktısı, diğerlerinin girdisi olmalıdır. Değer iletimi yeni kaynaklar yaratır. Müşteriler, sadık taraftarlar olur, taraftarlar kilit ortaklara döner. Çalıştığı zaman, olağanüstü güzellikte bir bağlantılar karmaşası oluşur. Bir venture stüdyo, sonuçta kendini besleyen bir ekosisteme dönüşür. Yetenek, fikir ve aksiyonlardan oluşan organize kaos, yeni bağlantılar oluşturur ve ömrünü tamamlamış bağlantılar rafa kaldırılır.
Venture building’in sorunu, eğer ciddi miktarda boşta duran para, zaman ve başka kaynaklar yoksa, bir gecede venture studio kurulumaz. Bir venture stüdyo’ya evrim yoluyla dönüşülür.
Bir venture stüdyo, stratejik uyum, girişimci yaklaşım, dedike kaynaklar, otonomi ve sorumluluğun mükemmel bir orkestrasyonudur. Burada en kritik olan, çevik, kaynakları etkili kullanabilen ve müşteri odaklı olan girişimci zihniyettir. Bu, şirket içinde bulması zor ve tutması çok pahalı olan bir özelliktir. Ancak, bu zihniyet her çalışan içinde mevcuttur, sadece onu nasıl kullanacaklarını hatırlamaları gerekir. Onları bulun, yetkilendirin ve düştüklerinde tekrar ayağa kaldırın. Biraz zaman alabilir, ancak bu en hızlı ve en efektif yöntemdir.