Ölçek ekonomisi, yüksek hacimli üretimde elde edilebilecek maliyet avantajlarını açıklar.
Çoğu başarılı şirket ölçek ekonomisinin avantajlarından yararlanır. Ölçeklenebilirlik de aslında buradan gelmektedir.
Hacim arttıkça ilk yatırım ve işletme maliyetleri ciddi düzeyde azalır.
Ancak startup’ları değerlendirirken ne kadar dar odaklı olduklarını fark ederiz. Ölçek ekonomisini kullanmayı neredeyse imkansız hale getirecek kadar dar odaklıdırlar.
Fakat gerçekte durum hiç de öyle değil.
Startup’lar yeterince büyük bir pazarı hedefleyen ve mevcutlardan çok daha başarılı bir değer önerisi geliştirmek için, odaklanmalarını başlangıçta daraltırlar.
Startup’ın hedeflediği pazarın yeterince büyük olması, ilerideki potansiyel hakkında bir fikir verebilir.
Ancak iş bu kadar basit değil.
İlk yatırım kısmını hatırladınız mı? Üretim, dağıtım ve satış sonrası yapıları, startup’ın sıfırdan yaratması hiç de kolay değil.
Şirketler tam da bu noktada devreye girer.
Startupların yarattığı marjinal yükü üstlenme konusunda son derece yetkin bir ağa zaten sahiptirler.