Gelişmiş pazarlara ihracat hedefi olan şirketlerin, yurt dışı rakipleri ile uyumlanması gerekiyor.
İhracat; şirketler ve çalışanları için hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda faydalanacakları gelişim alanları sunuyor.
Bu noktada faaliyet gösterdikleri sektör ne olursa olsun, ihracat sürecinde öne çıkmak isteyen şirketlerin iki stratejiye yatırım yapmaları gerekiyor:
Şirketler sürdürülebilirlik projelerinde neden startup'larla çalışıyor?
Regülasyonlar; AB pazarlarında faaliyet gösteren firmaların, sosyal ve çevresel konularında somut adımlar atmalarını teşvik ediyor.
Tüketici ve müşteriler için de bu adımlar fark yaratıyor. Firmaların, şeffaf raporlama altyapılarına geçtiklerini ve salınımları azaltmak için geliştirmeler yaptıkları gözlemleniyor.
Yenilenebilir enerji ve benzer alanlarda yatırımlar yapılıyor, diğer paydaşlarla çözüm önerileri geliştiriliyor.
Bu çalışmalar, yeni lisans gereksinimlerini karşılarken aynı zamanda rekabetçi avantaj sağlıyor.
KURUMSAL İŞ MODELI İNOVASYONU VE STARTUPLARIN ROLÜ
Gelişmiş pazarlarda müşteriler çok paydaşlı çalışmanın getirdiği kapsamlı ve derin değer önerileri bekliyor.
Özellikle girişimcilik dünyasının yarattığı yeni iş modelleri, buna imkan tanıyor.
Yurt dışı rekabet, dijital teknolojileri verimli bir şekilde kullanarak hem şirket kaynakları ile hem de şirket dışından transfer ettikleri bilgi ve tecrübe ile iş modellerini devreye alıyor.
Bu firmalar; hantal süreçlere sahip, katma değeri düşük üretim yapan ve dijital değer önerileri olmayan rakiplere göre avantaj sağlıyor.
Rekabet engellerini aşmanın en fonksiyonel yolu ise inovasyon kültürü ile uyumlanmak. Bu kültürün yapı taşları ise üç aşamada şekillleniyor:
Müşteri odaklı bakış açısında yeni iş geliştirme, müşteri beklentilerinden başlıyor.
Diğer her şey yeni keşfedilen müşteri ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.
İş geliştirme; ürün konumlandırmak yerine yeni değer önerilerini müşteri ile belirlemekten geçiyor.
Müşteri ile yeni ürün, hizmet ve iş modellerini geliştirmek için denemeye ve öğrenmeye açık kültür ve süreçler inşa etmek gerekiyor.
Bilinmezi ortaya çıkarırken her başarılı model için çok sayıda deneme yapmak gerekebilir.
Bu denemelerin de yalın, düşük maliyet ve düşük riskli olmaları şart.
Girişimlerin ve inovasyon çıktısı yüksek firmaların kültür ve süreçleri bunu kanıtlıyor.
Firmalarımızın gelişimi için kendi iç kaynakları kadar, dışarı da bakmaları gerekiyor.
Gerekli her türlü bilgi, yetenek, tecrübe ve yetkinliğin tek bir organizasyonda toplanmış olması imkansız, ancak doğru iş birlikleri ile tüm gereksinimleri karşılamak gelişen teknolojiler sayesinde gitgide kolaylaşıyor.
Workinlot, şirketler ve değeri PoC projeleriyle doğrulanan startup'lar arasındaki etkileşimi yöneterek, inovasyon ve yatırım fırsatlarının geliştirilmesini destekliyor.
Kurum startup iş birliği çalışmalarında, süreç tasarımından uygulama yönetimine kadar farklı seviyelerde hizmetler sunarak, kuruma etkileşim metodoloji ve uzmanlığını aktarıyor.
Şirketler için bu know-how aktarımı, kurumsal risk sermayeleri, açık inovasyon platformlarını ve venture builder yapılarını daha fazla öğrenimle kurabilmelerini sağladı.
Şirketinizle uyumlu yenilikleri tanımak, tanımlanan fırsatları değerlendirmeyi sağlayan iş gücü ve metodolojiyi beraber geliştirmek için, takviminize uygun tanışma toplantısına bekliyoruz.