BioNTech (2008), Uğur Şahin, Özlem Türeci ve Christoph Huber tarafından kurulmuş bir Ar-Ge şirketi.
BioNTech başlangıçta, Alman Devleti tarafından finanse edildi.
Daha sonra Pfizer ve Sanofi gibi şirketlerce yatırım aldı ve ürettiği teknoloji ticarileşti.

BioNTech’i tanıyoruz, çünkü şimdiden yüz milyonlarca hayat kurtarmaya yardım ettiler.
Başka sorunlara çözüm üreten binlerce Ar-Ge şirketi hakkındaysa, çoğumuz bilgi sahibi değil. Çok daha küçük ama yine de anlamlı sosyal ve teknolojik gelişim yaratan Ar-Ge şirketlerinden bahsediyoruz.
Bu yazıda, Workinlot kurumsal hızlandırıcılarında, yerli Ar-Ge şirketleriyle nasıl çalıştığımızı, neden en az startup’lar kadar önemli olduklarını ve şirketler için ne anlama geldiğini değerlendireceğiz.
Türkiye ekosistemi - Sorun, fırsatı yaratır
Önce ekosistem dinamiklerini hatırlayalım.
Türk sanayisi geçen yıl sanayi ihracatında %40 artış kaydetti. Sanayi ihracatının çoğu düşük teknolojili mallardan oluşuyordu. Düşük teknoloji aynı zamanda, düşük kârlılık anlamına da geliyor. Bu da üreticiyi, enerji/işçilik fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı son derece hassas hale getiriyor.

Yukarıdaki bulgular sürpriz değil. Uzun zamandır artarak büyüyen bir sorundan bahsediyoruz.
Devlet, sektörün acil dönüşüm ihtiyacının, sorumluluğunu üstlendi. Üniversiteler ve devletin ortak çabalarıyla hayata geçirilen teknoparklar, teknoloji Ar-Ge’sini önemli ölçüde teşvik etti.
Dünya çapındaki 1000 Teknoparktan 89'u Türkiye’de. Ar-Ge şirketlerinin çoğuna ev sahipliği yapan teknoparklar, devlet teşviklerinden faydalanabilmek için önemli bir köprü görevi görüyor.
Bu desteklerin sonucunda, farklı teknoloji dikeylerinde Ar-Ge yapan; hibeler, vergi muafiyetleri ve benzer teşviklerle kendilerini finanse eden, büyük bir AR-GE şirketleri havuzumuz oluştu (Startup sayısının birkaç katı).
Ancak bu resimde bir şeyler eksik.
Türkiye’nin en parlak bilim insanları, devlet hibeleriyle desteklenen projelerde yer alıyor. Ar-Ge için yeterli destek var ama bilginin ticarileştirilmesi için motivasyon sebebi yok. Diğer bir deyişle, bilgi üretilirken ekonomik değer geride kalıyor.
Mühendis ve bilim insanlarından, devlet teftişleri için düzenli raporlama, devlet görevlilerini ağırlama ve düzenli denetimlere ayak uydurma gibi bürokratik beklentilerimiz var. Ticarileşme için uğraşmaktansa, zaman ve emeğin önemli bir kısmı bürokrasiye ayrılıyor.

Avantajlı gayrimenkul gücüne sahip teknoparklar; gelişmeye devam ediyor.
Ar-Ge şirketleri, devlet hibeleriyle maaşlarını güvence altına alıyor veya isteğe bağlı danışman olarak yarı zamanlı çalışıyor.
Bu dinamik, ürün ticarileştirmesini daha az önemli kılıyor.
Halihazırda güvenilir finansman akışınız varsa, ticarileşme, yatırım veya uluslararası ortaklıklarla neden uğraşasınız ki?
Ancak ekonomik krizle birlikte işler farklı bir hal almaya başladı…
Yerel para birimindeki güçlü devalüasyon, startup yatırımlarının cazibesi ve yerli unicorn ve decacorn’larının son başarıları bir tarafta…Öbür tarafta Türk Ar-Ge şirketlerini ucuz teknoloji ve iş gücü olarak gören küresel yatırımcılar ve şirketler..

Ar-Ge Şirketleri ve Workinlot
Biz bu fırsatı çok daha önce farklı yorumladık.
Ar-Ge şirketleri ile olan tecrübemiz 2016 yılına dayanıyor. Farklı kurumsal hızlandırma programları sırasında, teknoloji seviyesi üstün ancak ticarileşemeyen AR-GE şirketleri tespit ettik.
Aşağıdaki birkaç örnek gibi sofistike projeler yürüten, bilim insanları ve mühendisler tanıdık.
▪️ Işıksız fabrika içi navigasyon
▪️Otonom deniz araçları
▪️Savunma sanayii için İHA görüntü tanıma projeleri
▪️Enerji depolamak için yeni donanım çözümleri ve piller
▪️Uzay programı yüklenicileri
▪️Elektrikli araç akülerini korumak için yenilenebilir malzemeler
Bu yeteneklerle, Ar-Ge şirketlerinden oluşan bir havuz inşa ederken, özgün yaklaşımımızı da geliştirebildik.

Workinlot, Ar-Ge şirketleri ile birlikte ürün/hizmet stratejileri geliştiriyor, kurumsal işbirliğini kolaylaştırırken ve kurumsal inovasyon talebini çözmek için ölçeklenebilir ürün/projelerin ortak gelişimine yardımcı oluyor.
Kurum: Ar-Ge şirketi işbirliğinin başarılı çıktıları, doğal olarak VC’ler ve CVC’ler için yatırım yapılabilecek proje akışını da sağlamaya başladı.

Anlattığımız çözüme ulaşmak pek kolay olmadı.
Tüm inovasyon süreci boyunca, sorun-çözüm uyumunu sağlamak için, kurumla yakın işbirliği içinde çalışmamız gerekti. Ancak bir kaç tur deneyim sonrası, kendi metodolojimizi yaratabildik.
Bir sonraki doğal adım, test edilmiş B2B çözümlerine yatırım yapmak ve daha fazla ölçek getirebilmek.

Bugün kurumlarla eşleştirdiğimiz çözümlerimizin yarısından fazlası, Ar-Ge şirketlerinden geliyor. Ar-Ge şirketleri tarafından geliştirilen teknoloji, kurumların risk algısı için, çoğu startup’a kıyasla daha elverişli. Bunun sebebi, Ar-Ge şirketlerinin ekip yapısından kaynaklanıyor.
Ar-Ge şirketleri, tecrübeli mühendisler, kurumsal veya akademik birikime sahip, bilim insanlarından oluşuyor.
Workinlot kurumsal hızlandırıcıları bu teknik ağırlıklı takıma, network ve iş geliştirme becerilerini katıyor.
Ve evet, şimdiden kendi yatırım planımızı tasarlıyoruz :)
Beraber neler yapabiliriz ?
▪️ Ar-Ge şirketleri ve startuplarla çalışmanın, şirketinize nasıl fayda sağladığını öğrenmek (Level 1), kurumsal inovasyon stratejinizi olgunlaştırmak (Level 2)
▪️ Kurumsal hızlandırıcı başlatmaya veya başka bir kurumsal hızlandırıcıda yer almaya hazırsanız (Level 3)
▪️ CVC’niz için yatırıma uygun proje akışı arıyorsanız veya kendinize özgü CVC hızlandırıcınızı başlatmak istiyorsanız (Level 4)
Tanışmak için çok iyi bir zaman.
Atilla Erel & Baran Korkut - Mart 2022 - İstanbul & Dubai