Kurumsal inovasyon stratejisini güncellemek için; startupların ürettiği yeni teknoloji, süreç veya iş modellerini yakından takip etmeyi öneriyoruz.
Neden global startup hareketlerini takip ettiğimizi anlatabilmek için, hidrojen startup'ları üzerine yaptığımız çalışmanın ufak bir kesitini paylaşıyoruz.
Son 2 yılda dramatik bir değişim oldu. Hidrojen startup'ları “yeni” bir ivme kazandı.
Şirketler, masraflı hidrojen enerjisi ARGE çalışmalarını, startup, fon yatırımları, akademi ve uluslararası iş birlikleri ile daha verimli hale getirebiliyor. (Gizli Cevher: AR-GE Startup'ları)
Örnekleri Türkiye’den seçiyoruz.
İlk örnek enerji sektöründe çeşitli yatırımları olan Zorlu grubundan. Zorlu grubuna ait Lentatek spinoff'u, hidrojen yakıt pilleri ile de çalışmalar yapıyor. Türk sanayi, verimsiz baca sistemlerinden karbon yakalamayı kolaylaştıran yakıt hücreleri için çok doğru bir pazar.
İnci Holding’in kurumsal risk sermayesi Vinci, geçtiğimiz aylarda Singapur menşeili SunGreenH2 projesine yatırım yaptı. Akü üreticisi bir firmanın, daha verimli bir elektroliz çözümüne yatırım yapması da çok mantıklı.
2023'de Sabancı Ventures SungreenH2’ye 800 bin dolar yatırım yaptı.
2024'de Koç Üniversitesi KUHyTech Hidrojen Teknolojileri Araştırma Merkezini açtı ve Hydrogen Europe Research üyesi oldu.
2018 öncesi akademi çalışmaları ve patentlerden ibaret Hidrojen araştırmaları, startup'ların da devreye girmesi ile hızlandı.
Hidrojen startup'ların desteklenmesinin farklı "neden"leri var.
- Şirketlerin ağır ArGe yükünü tek başına taşımak yerine, startup'larla inovasyon riskini paylaşmayı seçiyor. ArGe bütçeleri daha verimli kullanılabiliyor.
- İklim değişimine adaptasyon için yürürlüğe giren karbon vergileri ve değişen tüketici beklentisi, hidrojen çözümlerine kurumsal ve bireysel talebi artırıyor.
Neden varsa, "nasıl"a ulaşmak sadece zaman meselesi
Hidrojen startup'larının yeni pazar oluşturması ve hayatımıza direkt etki üretebilmesi için nasıl destekler geliştirildiğine bakalım.
Almanya, Avrupa’daki 160 hidrojen girişimden 59’unun ev sahibi (2023). Bunun için çok mantıklı sebepler var.
İlki kültürel. Alman startup'ları genelde ArGe kökenli. ArGe destek ve uzmanlığı konusunda benzerliklerimiz de var. (B2B Startup Destekleri - Doğru Hibe ve Teşvikleri Seçebilmek)
Bizim ArGe startup'larından en büyük farkları, ticarileşebilecekleri genişlikte bir ekosisteme sahip olmaları. Almanya hidrojen startup'ları, devlet, akademi ve özel sektörün, benzer ağırlıklı desteğini alıyor.
Bir diğer destek, Alman devletinin aktif bir yatırımcı olması. Hidrojen girişimleri doğası gereği, riskli ve yoğun ArGe gerektiriyor. Yanılma payı, yani inovasyon riski yüksek. Bu risk çoğu özel sektör şirket için taşınamayacak seviyede. Alman devleti farklı vergi muafiyetleri ve hibelerle, hidrojen araştırmalarını desteklemeyi kalıcı bir devlet stratejisi haline getirdi.
Hidrojen startup'larına finansal desteğin yanı sıra, devlet yapılarıyla stratejik iş birliği fırsatları da sunuluyor. Farklı idari bölgelerde başlattığı ekosistem startup hızlandırma programlarıyla, şirketlerin, akademisyenlerin ve hükümetin paydaşı olduğu ortak bir inovasyon akışı yaratılmış durumda.
Alman devleti ve bölgesel yönetimleri, yerli ve yabancı startup hızlandırıcılarını fonlayarak 2020 yazı itibari ile ülkede ilk hidrojen startup hızlandırma programlarını başlattı. Ekosistem hızlandırma programları, devlet, yatırımcılar, startup'lar ve özel şirketlerin ortak bir inovasyon döngüsünden geçmesini sağlıyor.
Devletin bu inovasyon hunisinde rolü, değerli bir arabuluculuk.
Almanya’da incelediğimiz tüm Hidrojen startup hızlandırma programlarında, birden fazla şirketin paydaş olduğunu gördük.
Farklı sektörlerden gelen, hidrojenin üretim döngüsünün farklı noktalarına odaklanan şirketler.
Ekosistem hızlandırma sürecine dahil olan şirketler, yeni startup'ları tanıyarak, kendi değer önerilerine entegre etmeyi amaçlıyor.
Ortak inovasyon sürecindeki şirketlerin sektör uzmanlıkları ve iş modelleri, ArGe odaklı startup hızlandırılma programındaki startup'ların yeni yaklaşımlarıyla güncellenme fırsatı buluyor. Şirketler kendi sektörlerinde değişimi sağlayacak startup ve çözüm önerilerine, hızlı ve ortak iradeyle erişebiliyor.
Çoğu startup'ın şirketlerden beklentisi, sektörel uzmanlık ve ÜRGE imkanlarını kullanarak beraber geliştirme yapabilmek. Ortak inovasyon süreciyle çalışabilmek, inovasyonun finansal ve süreçsel risklerini azaltıyor. (Şirketler, Startupları Nasıl Değerlendirir ? PoC - Kavramsal Doğrulama Metodolojisi)
Hidrojen değer döngüsünde 5 farklı aşama var. Üretim, sıkıştırma, depolama, dağıtım, yakma. Bundan dolayı çok farklı seviyelerde girişimlere rastlayabiliriz. Elektrolizi daha verimli hale getirecek yeni bir bileşen bulmak için kuantum yazılımı kullananlar, akıllı şehirler için akıllı boru sistemleri geliştirenler, hidrojen ile yanması ile verimli ürün veya servisler geliştirenler vb.
Lokal enerji üretimi gereksinimi, elektroliz aşamasının yenilenebilir enerji kaynaklarıyla finansal fizibilite kazanması, artan fosil yakıt bazlı enerji fiyatları, karbon yakalama regülasyonları, yeşil vergilendirme bunlardan sadece birkaçı. Trend, yeşil hidrojen üretimini destekleyen regülasyonların daha da artacağını gösteriyor.
Teknoloji fizibiliteden bahsettiğimiz gibi, finansal fizibilite için de hesaplar yenileniyor.
Demir-Çelik sektörü için yaptığımız araştırma özetinde paylaştığımız H2 Green Steel geleceğin pazarına nasıl yatırım yapılır için güzel bir örnek. (H2 Green Steel has raised billions in 3 years: a case study of Industrial Project Finance)
H2 Green Steel, müşterilerinden çelik için %25 ila %30 daha fazla ücret alıyor. Gelişmiş pazarlarda 2026 – 2030 senelerinde kademeli artacak karbon vergilendirilmesiyle değişen finansal fizibilete içerisinde, H2 Green avantajlı hale geliyor. (Startup'lar ve Şirketler - Demir Çelik Sektörünün Geleceği)
Hidrojen startup'larının çoğunluğu ArGe kökenli.
Dışarıda ki paydaşlarlar ArGe yapabilmek, finansal riski azaltarak şirketin ekosistem modeline entegre olmasını sağlıyor. (Workinlot Ekosistem Modeli)
2020 sonrası Hidrojen startup'ları artsa da, sayı halen yeterli değil. Hükümetlerin hibe destekleri dışında, şirketleri biraraya getirerek desteklediği ekosistem hızlandırma programları, yatırımcıların da ilgisini çekmeyi başardı.
Türkiye'de özel sektörden mobilite, çimento, cam, enerji sektöründen farklı firmaları, benzer yatırım arayışı içerisinde.
Hidrojen startup'ları henüz kavramsal doğrulama ve doğru fizibilite peşinde. Şirketler kendi değer doğrulama süreçleri ile (Proof of concept) yeni pazarı test ediyor.
Workinlot, kurumsal inovasyon projelerini destekleyen hizmetlerle, teknoloji odaklı iş birliği fırsatlarını geliştirmeye yardımcı oluyor.
Tanışma toplantısı için bekliyoruz.