Workinlot

Clayton Christensen'ın yıkıcı inovasyon teorisi, yeniliklerin doğuşunu anlamamızı sağlıyor. (Disruptive Innovation Theory)

Endüstri çağından enformasyon çağına geçişte, yıkıcı inovasyonu daha da sık görmeye başladık.

Global ticaret dinamiklerini değiştiren e-ticaret platformları ve pazaryerleri, sağlıkta uzaktan tedavi , ulaşım kavramının değiştiren yeni iş modelleri, medyanın ve eğlence sektörünün dijital platformlara geçişi.

Hayatımızda yıkıcı inovasyonun etkisi bu örneklerle sınırlı kalmayacak ve değişimin hızı artmaya devam ediyor. 

Bu yazıda Christensen'ın teorisinde bahsettiği yıkıcı inovasyonu test edebilme ve değerlendirmek için çalışmalar yapan şirketler ve startup'lardan bahsedeceğiz. 

Yıkıcı Inovasyon ve Şirketler

Clayton Christensen'ın teorisinin merkezinde, yıkıcı inovasyonun genellikle pazarın uç noktalarından çıktığı fikri var.

İlk olarak göz ardı edilen veya yetersiz hizmet sunulan müşteri segmentlerine hizmet eden yıkıcı teknolojiler, "düşük seviyeli" veya "yeni pazar" yenilikleri yaratıyor.

Bu göz ardı edilen çözüm üreticiler (çoğu zaman startup'lar), zamanla gelişiyor ve ivme kazanarak köklü oyuncuları zorluyor.

Teori, köklü şirketlerin sadece mevcut ürünlerini ana müşterileri için optimize etmeye odaklandığında, yıkıcı inovasyona yanıt vermede başarısız olabileceğini gösteriyor.

Yatırımcılar, bir şirketin yıkıcı inovasyona karşı dayanıklılığını dört ana faktör üzerinden değerlendirebiliyor. Şirketin bulunduğu sektörün merkezinde mi kenarında mı olduğu, şirketin yarattığı network etkileri, sermaye ve dağıtım ağı yapısı.

Şirketin, network, sermaye ve dağıtım ağlarını geliştirebilmesi için, sektördeki konumu bir başlangıç noktası.

Sektörel ekosisteminin merkezinde olan şirketler, örneğin telefon üretim sektöründe merkezde yer alan Taiwan Semiconductors (TSMC) gibi, yıkıcı değişimlere karşı daha dirençli olabilir. (Four Ways to Check a Company’s Vulnerability to Disruption)

TSMC, başta yarı iletken üretimi olmak üzere birçok sektör için kritik bir tedarikçi. Büyük telefon ve elektronik üreticileri de dahil olmak üzere birçok küresel teknoloji şirketi, çipler gibi temel bileşenleri üretmek için TSMC'ye güveniyor Bu bağlar, yıkıcı inovasyon karşısında TSMC'ye güvenli bir liman imkanı yaratıyor.

Bu örnekten çıkarım yaparsak, şirketleri sadece kendi başlarına ürettikleri değerlerle ölçülmek, sınırlı bir bakış açısı yaratıyor.

Paydaşlarıyla yenilik üretmeyi destekleyen ekosistem stratejisi, bugünkü ölçümlerde tespit edilemeyen stratejik yeni değerler yaratma fırsatı sunuyor. Bunu yaparken de, gelecekteki değişim ve yıkıcı yeniliklere uyumlu hareket edebilecek ortak güç geliştirilmesini sağlıyor. (Workinlot Ekosistem Modeli

 Şirketler, paydaşlarının yeni müşteri ihtiyacına uygun yıkıcı çözümleri araştırıp geliştirebilmek için, farklı iç ve dış kaynakları kullanabilir. (Şirketlerin İnovasyon Varlıkları)

Örneklerle, şirketlerin disruptif çağda nasıl rekabet etmeyi planladığını incelemeye çalışalım. 

- Venture Builder ortaklıkları

Kurumsal girişimcilik, şirketin kendi ana iş alanının dışında kalan yeni çözümlere yatırım, ortaklık yapması veya bu tür girişimleri oluşturması anlamına geliyor. Bu faaliyetler ekosistem stratejisiyle uyumlu şekilde, venture builder ortaklıkları ile geliştirilebilir.

Şirketler genellikle önce, kendi strateji ve hedeflerine uygun farklı projeler belirler. Bundan sonraki aşamada genel yaklaşım bu projeleri iç kaynaklarla ayağa kaldırmak olabilir. Oysa, aynı odaklarda çözüm geliştiren çok sayıda yerli ve yabancı startup var. Bizim önerimiz, kurumun geliştirmek istediği iç girişimlerin künyesini oluşturduktan sonra, dış kaynakları da değerlendirebilmesi. (Kurumsal Girişimcilik - Startup gibi Girişim Kurma)

- Kurumsal Risk Sermayeleri

Kurumsal yapılarda büyüme beklentisi doğrusaldır. Üssel büyümenin erken aşamalarında yok gibi görünen geri dönüşleri, kurumsal modellerin yanında iyi gözükmeyebilir. Bundan dolayı da bu tarz projeler için kurumsal risk sermayeleri kurulur. Kurumsal risk sermayeleri, başlangıçta kurumun finansal fizibilite yapısına uyumlu olmayan ancak gelecekte stratejik değer yaratacak yıkıcı inovasyon projelerini korumak için ideal bir kurumsal kaynak olabilir. (Doğru Yatırımcıyı Seçebilmek - Kurumsal Risk Sermayeleri)

- Açık İnovasyon Platformları

Şirketler, dışarıdaki yenilik üreticilerle düzenli etkileşimde kalabilmek için BASF örneğindeki gibi kendi açık inovasyon platform ve dijital süreçlerini geliştirebilir. (Open Innovation Platform Agro)

Bir diğer yöntem de ekosistem stratejisindeki paydaşlı çalışma presibiyle uyumlu, ekosistem açık inovasyon programları ile iş birlikleri yapmak. 

2018'de Brisa ile otomotiv ve Borusan EnBW Enerji ile akıllı şehirler programlarında beraber keşfettiğimiz Blok-ZBluedotStroma VisionFor Farming , 2019'da İş Bankası ile yapay zeka ve Ford Otosan ile Endüstri 4.0 programlarında değerlendirdiğimiz AgrovisioB2MetricThread in Motion ve Simularge, ekosistem iş birliklerinin yarattığı etkiyi kanıtlıyor.

Benzeri iş birlikleri ile, ekosistem bağlarını kuvvetlendiren şirketlerin yıkıcı yeniliklere karşı doğal bir bağışıklık geliştirdiğini görüyoruz.

Farklı sektörlerde yıkıcı yeniliğe karşı ekosistem bağlarını geliştirmek için startup'larla portföy geliştiren şirketlere bakalım. 

Thales savunma sanayi, ulaşım, uzay ve havacılık gibi farklı sektörlere, elektronik altyapı çözümleri sağlıyor. (Thales startups) Kurumsal ekosistemine giriş yapmak isteyen teknoloji üreticileri için değerlendirme kriteri, başarılı PoC projesi tamamlayabilmek. (Amiral Technologies - AI@Centech Alumni Season 3 - Thales) Thales bu sayede, hizmet verdiği niş sektörlerde hızla değişen müşteri ihtiyaçlarına, paydaşlarla çözüm geliştirebilmeyi ana strateji haline getirdi. (“BIG”, a way to reinvent ourselves to make tomorrow possible today)

TOGG Trumore platformuyla, teknoloji üreticileri ve startup'larla ortak çalışma katmanı yaratıyor. Bu sayede, ulaşım odaklı bir teknoloji ekosistemi yaratarak diğer araba üreticilerinden farklılaşabiliyor. (Şirketler ve Startup'lar- Ulaşımın Geleceği) TOGG ekosisteminin diğer kritik parçaları, iş birliği içerisinde olduğu PlugNPlay risk sermayesi ve Bilişim Vadisi Teknopark.,

Kaleido Logistics, İspanya'da merkezi bulunan, gıda, perakende, otomotiv, doğal kaynaklar, endüstriyel projeler ve rüzgar enerjisi endüstrileri başta olmak üzere çeşitli sektörlere kapsamlı kapıdan kapıya lojistik çözümleri sunan bir şirket. Devlerin yanında Kaleido'yu da örnek olarak seçmemizdeki en büyük sebep, şirketin kendine özgü bir inovasyon ekosistemi geliştirebilmiş olması.

 

Şirketlerin, ekosistem stratejisi ve iş birliğinden kazanımları

Porsche yatırımlarını çeşitlendirerek tüm tedarik zincirinde oluşabilecek farklı yıkıcı yeniliklere hazırlanan şirketler için güzel bir örnek.

H2Green iş birliği ile otomobil platform üreticilerinin üretim süreçlerindeki yıkıcı yeniliğe hazırlanıyor. (Demir Çelik Sektörünün Geleceği - Şirketler ve Startup'lar)  Bluedot yatırımı ile büyüyen elektrikli araç şarj ağlarını değerlendiriyor.  BASF, Motherson, ve CircularTree ile beraber, ödül alan blockchain proje iş birliği sayesinde karbon muhasebesini destekleyen akıllı kontratlar üretmeyi başarıyor. (BASF × Motherson × Porsche × CircularTree // Startup Autobahn EXPO 8Isar Aerospace yatırımı ile, yarın uzaydaki ulaşım kanallarında anlamlı kalma şansını test ediyor. (SpaceX'in Almanya merkezli rakibi Isar Aerospace, 165 milyon dolar yatırım aldı) Seurat Technologies yatırımı ile, yedek parça, otonom üretim ve araba asistans hizmetlerinde yıkıcı yenilikleri test ediyor. (Porsche SE-backed Seurat Technologies announces customer demand for 25 tons of 3D printed metal parts)

Porsche yürüttüğü ekosistem stratejisi ve iş birlikleriyle, tek başına test edemeyeceği birçok alanda yıkıcı yenilikleri test ediyor ve geleceğe hazırlanıyor.

İş birliklerinin kazanımları, yeni ürün veya servislerle sınırlı değil.

Ortak çalışma kültürünün şirketler için bir kazanımı da, yeni iş modellerine hızlı uyum sağlayabilmek. Hizmet olarak Aydınlatma (LaaS) ,Enerjiye Erişim Hizmeti (EaaS) , Kimyasal Kiralama, Hizmet olarak Altyapı (IaaS) gibi performans bazlı iş modelleri, müşteri ilişkisini ürün satmaktan sonuç üretmeye dönüştürüyor. (Performans Bazlı İş Tasarımları)

Farklı sektörlerdeki disruptif yenilikleri araştırdığımız sektörel analizlerde, daha da fazla örnek bulabilirsiniz.

Workinlot, şirketler ve değeri PoC projeleriyle doğrulanan startup'lar arasındaki etkileşimi yöneterek, inovasyon ve yatırım fırsatlarının geliştirilmesini destekliyor.

Kurum startup iş birliği çalışmalarında, süreç tasarımından uygulama yönetimine kadar farklı seviyelerde hizmetler sunarak, kuruma etkileşim metodoloji ve uzmanlığını aktarıyor.

Şirketler için bu know-how aktarımı, kurumsal risk sermayeleri, açık inovasyon platformlarını ve venture builder yapılarını daha fazla öğrenimle kurabilmelerini sağladı.

Şirketinizle uyumlu yenilikleri tanımak, tanımlanan fırsatları değerlendirmeyi sağlayan iş gücü ve metodolojiyi beraber geliştirmek için, takviminize uygun tanışma toplantısına bekliyoruz. 

WORKINLOT HABER BÜLTENİ

Yeni içerikler, çağrılar ve gelişmelerle ilgili bilgilendirilmek için haber bültenimize abone olabilirsiniz